Yaşlı arı ölümleri mevsimsel olarak genellikle eylül ayının adım atarında ufak tefek başlamaktadır. Yaşlı arıların ölümü gerçekleşmeye başlarken yavru arıların yetişmesi yahut kovan içine koyulma evrelerine girilmektedir. Yavru arıların gelişebilmesi için de şuruplama işleminin tertipli olarak yapılması gerekmektedir. Şurup işlemi ile beslenen arı yavruları biyolojik anlamda fazlaca etkilidir. Biyolojik bakımdan etkin olması demek direncinin yüksek olması hastalığa yakalanma oranı daha düşük olmaktadır. Arıcılık malzemelerinin yavru arıların beslenmesi ve yaşlı arıların öldükten sonrasında kovan temizliği için kullanımı çok önemlidir. Şuruplama ve yavru arılarının yetiştirilmesi esnasında kovan içinde bulunan arılar tüm enerjilerini tüketmektedir. Bu görev tamamlandıktan sonra da arıların ölümü gerçekleşmeye başlamaktadır. Yetiştirilen yeni arılar ise kışı geçirecek arılardır. Arı yetiştiren arıcının arılarını yıpratmaması oldukça önemli bir etkendir. Kovanın nektar ve polen açısından varlıklı bir organik ortamda bulunması arıcı için şuruplama harcamasından tasarruf etmektedir. Arılar yavru yetiştirirken ve şurubu bala çevirirken vücutlarında depolanmış olan tüm proteini kullanmaktadır. Bu konum ise enerjilerinin normalin üzerinde tüketilmesi ve ömürlerinden gitmesi anlamına gelmektedir. Arıların pek çoğu kış aylarına gelindiğinde ölmektedir. Kovan içinde kalan arılar ise yavru yetiştirmeye ve öteki görevlerini yapmaya devam ederler fakat kapasiteleri sınırlanmaktadır. Kış mevsiminde üretimde vazife alacak arı yetiştirmek oldukca zor olsa gerek ve bakım açısından da sınırı olanlıkları ve zorlukları bulunmaktadır. Bu durum da bal verim miktarında azalma anlamına gelmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder